“Soğuk Savaş”ın böldüğü iki dünya tarihi açısından olduğu kadar, Türk siyâsî tarihi açısından nadir isimlerden biri, hiç şüphesiz Azerbaycan’ı bağımsızlığa götüren Ebülfez Elçi Bey’dir. Onun, Sovyet sisteminin yıkılmasında öne geçen birkaç isimden biri olmasına rağmen, kısa süren iktidardan devrilmesi, Doğu Türklüğünün uyandırılmasında bir rehber olması yanında, en önemlisi ABD ve Rusya başta olmak üzere tüm emperyalistlere karşı bağımsızlıkçı, milli bir politikayı kendine ilke edinmiş olmasıdır.
Ancak onun belki de en büyük talihsizliği, içinden çıktığı cemiyetle, iman derecesinde bağlı olduğu Türk Dünyasının idareci ve önderlerinin çok ilerisinde, zamanından erken gelmiş, emperyalizmle işbirliğine girmekte hiçbir mahzur görmeyen, siyasi çevresiyle, hasım bir ittifakın ortasında tek başına “yalnız” bir lider olmasıydı.
Ebülfez Elçi Bey, rastgele olayların ortaya çıkardığı bir efsane değil, soğuk ve katı gerçekliğe karşı dişe diş bir mücadele ederek, bedelinin neye malolacağını, tarih, kültür ve millet şuuruyla, her şeyi yeniden inşaa etmeye çabalayan bir mimardı.
Bu çalışmada, özellikle Türk kamuoyunun bugüne kadar hemen hemen hiç bilmediği veya öyle olduğunu zannettiği pek çok gerçek ilk defa gün yüzüne çıkıyor.
Elçi Bey’in darbe ile iktidardan uzaklaştırılmasında; başta BP ve İngiltere başta olmak üzere, ABD petrol tekelleriyle, İran ve Rusya ile ittifaka giren darbecibaşı Haydar Aliyev’in Süleyman Demirel’den aldığı destekle iktidarı gasbetmesi ve Azerbaycan’ın yarı sömürge durumuna düşmesinde; BP’ün rolüyle, İngiliz (M5), PKK işbirliğiyle Türkiye’de terörün tırmanışa geçmesine kadar döneme ait pek çok olay ve kişilerin gerçek yüzleriyle ilk defa karşılaşacaksınız.
Ancak onun belki de en büyük talihsizliği, içinden çıktığı cemiyetle, iman derecesinde bağlı olduğu Türk Dünyasının idareci ve önderlerinin çok ilerisinde, zamanından erken gelmiş, emperyalizmle işbirliğine girmekte hiçbir mahzur görmeyen, siyasi çevresiyle, hasım bir ittifakın ortasında tek başına “yalnız” bir lider olmasıydı.
Ebülfez Elçi Bey, rastgele olayların ortaya çıkardığı bir efsane değil, soğuk ve katı gerçekliğe karşı dişe diş bir mücadele ederek, bedelinin neye malolacağını, tarih, kültür ve millet şuuruyla, her şeyi yeniden inşaa etmeye çabalayan bir mimardı.
Bu çalışmada, özellikle Türk kamuoyunun bugüne kadar hemen hemen hiç bilmediği veya öyle olduğunu zannettiği pek çok gerçek ilk defa gün yüzüne çıkıyor.
Elçi Bey’in darbe ile iktidardan uzaklaştırılmasında; başta BP ve İngiltere başta olmak üzere, ABD petrol tekelleriyle, İran ve Rusya ile ittifaka giren darbecibaşı Haydar Aliyev’in Süleyman Demirel’den aldığı destekle iktidarı gasbetmesi ve Azerbaycan’ın yarı sömürge durumuna düşmesinde; BP’ün rolüyle, İngiliz (M5), PKK işbirliğiyle Türkiye’de terörün tırmanışa geçmesine kadar döneme ait pek çok olay ve kişilerin gerçek yüzleriyle ilk defa karşılaşacaksınız.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.