Emperyalizm, hedef seçilen bölgede kültürel ve folklorik zenginlik olan faklılıkları, bölünme ve kavga nedeni olarak kullanarak hedefine ulaşır. Bu güçler, şartlara uygun taktikler uygular. Taktikler zamanın gereğine göre geliştirilir. Kaybeden daima hedef seçilen bölgenin halkı olur. Batılı güçler, metodlarını geliştirerek, bu tür mücadelelerde araya bir paravan devlet koymayı tercih etmiştir. Böylece kendi çıkarlarının devamını sağlarken, hedef ülke ile paravan ülke düşman olarak yaşamak zorunda kalır. Bu düşmanlık emperyalist güçlere yeni hareket alanları yaratır. Yunanistan kurulduktan sonra, batılı emperyalist güçler, fakir ve muhtaç bir devlet olan Yunanistan’ı paravan olarak kullandılar. Bir yandan Osmanlı ile ilişkilerini sorunsuz sürdürürlerken, diğer yandan önce Balkanlarda, sonra da Anadolu ve Kafkaslarda Yunanistan’ı kullanarak kendilerini gizlediler. Anadolu’ya saldırırken, Pontos meselesini çıkartırken Yunanistan’ın gücü, emperyalist gücün sağladığı para ve silah idi. Bu gün Yunanistan’ın bölgeye yönelik faaliyetlerini finanse eden yine batılı ve küreselleşmeci güçlerdir.
Pontosculuk, Lazcılık ve Hemşencilik, geçmişte olduğu gibi günümüzde de Güney Rusya, Kafkasya ve Anadolu üzerinde oynanan oyunun bir parçasıdır. Bu açıdan baktığımız zaman bölgedeki birçok yapılanmanın, etnik tabanlar üzerinde yapılan faaliyetin ne anlama geldiği tam olarak anlaşılır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.