SEBAHATTİN ŞİMŞİR
Türk dünyasında iki önemli isimden biri Türkiye cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal diğeri ise ilk müstakil Azerbaycan cumhuriyetinin kurucusu Mehmet Emin Resulzâde’dir.
Batı emperyalizminin imparatorlukları tasfiye edip, Doğu’nun topyekün işgal ameliyesine giriştiği bir dönemde, aklî olduğu kadar, tarihi gerçeklerden hareketle, Batı’nın işgal yoluna yeni bir set çekilme güç ve inancını göstererek, geleceğin dünyasında da “direnilebileceği” meajını vermiş olmaları onları “Türk ve Doğu” halkları nezdinde ayrılcalıklı kılmaya yeterlidir.
Ne varki, Mehmet Emin Resulzâde’nin kurduğu cumhuriyet, o yılların siyasi ve sosyal şartlarıyla, bölgenin tarihten getirdiği meseleler Resulzâde’nin cumhuriyetine o kadar talihli davranmamış ve I.Dünya savaşının namütenahi şartları içinde yıkılarak, yeniden doğmak için 70 yıllık Sovyet rejiminin yıkılmasını bekleyecektir.
Resulzâde, bu tarihi bir dönemeç noktası olan Sovyet İhtilali yılları (1917) içinde kurduğu cumhuriyetle, o dönem tarihinin hem şahidi, hem de faili olarak o döneme ait hatıralarıyla, Sovyet liderlerinin fikri portrelerini sunarken, diğer yandan dünyanın hâlâ en çetin buhranlı bölgelerinden biri olan Kafkasya’ya ilişkin yapmış olduğu tesbitler ve tahlilleriyle günümüz Kafkasyasının geleceğine de ışık tutmaktadır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.